Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Net Mesaj: "Atatürk Maskesiyle Milletimize Düşmanlık Edenlere Karşıyız"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son dönemde özellikle millî günler ve tarihî şahsiyetler üzerinden toplumsal kutuplaşmayı körükleyen tartışmalara ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan'ın açıklamaları, hem sosyal medya üzerinden yürütülen provokatif söylemlere hem de siyasetteki kutuplaştırıcı dile güçlü bir cevap niteliği taşıdı.
--- Toplumsal Fay Hatlarına Dikkat Çekti
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son yıllarda millî günler etrafında bilhassa sosyal medyada ve siyasi söylemlerde kasıtlı biçimde "yıkıcı tartışmalar"ın gündeme taşındığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
> "Güya Cumhuriyetimizi yüceltmek adına şanlı tarihimizi yok sayanlar ile 102 yıllık Cumhuriyet tecrübesini önemsizleştirmeye çalışanlar esasında aynı amaca hizmet ediyorlar."
Bu sözlerle Erdoğan, hem Osmanlı geçmişini reddeden çevrelere hem de Cumhuriyet değerlerini küçümseyen anlayışlara karşı aynı mesafede durduğunu vurguladı.
--- "Atatürk Maskesi Takıp Millet Düşmanlığı Yapanlara da, Gazi'ye Hakaret Edenlere de Karşıyız"
Cumhurbaşkanı, toplumsal cepheleşmenin en büyük mağdurunun bizzat Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırası olduğunu dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
> "Medya, sosyal medya ve siyasette 'Atatürk maskesi' takarak bu millete ve milletin değerlerine düşmanlık edenlere nasıl karşıysak, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıran Gazi Mustafa Kemal'e yönelik hakaretamiz ifadelere de aynı şekilde karşıyız."
Bu cümle, Erdoğan'ın hem "değerleri istismar eden" hem de "Atatürk'e saldıran" çevrelere karşı aynı tutumda olduğunun altını çizdi.
--- "Eli Sopalı Düşünce Özgürlüğü Olmaz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokratik toplumlarda fikir farklılıklarının doğallığına değinerek şu ifadeleri kullandı:
> "86 milyonun her konuda uzlaşmasını, aynı düşünmesini bekleyemeyiz. Ancak burada en mühim husus, fikirlerin karşılıklı saygı çerçevesinde dile getirilmesidir. Kimsenin kendi tarih okumasını diğerine dikte etmemesi, tehdit ve hakaretle dayatmada bulunmamasıdır. Eli sopalı düşünce özgürlüğü olmaz."
Bu vurgular, özellikle sosyal medyada artan "linç kültürü" ve karşılıklı tahammülsüzlüğe yönelik bir uyarı niteliği taşıyor.
--- "Milli ve Manevi Değerler Bizim Çimentomuzdur"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının sonunda milletin ortak değerlerine sahip çıkmanın önemine dikkat çekti:
> "Millî, manevi ve kültürel değerlerimiz milletçe en kıymetli hazinemizdir. Bunların örselenmesine hiçbir şekilde tolerans gösteremeyiz. Bu konuda herkesin, özellikle kanaat önderlerinin gereken hassasiyeti sergileyeceğine inanıyorum."
---Erdoğan'ın bu açıklaması, sadece güncel tartışmalara değil, son dönemde artan kültürel ve tarihî kimlik gerilimlerine de bir denge çağrısı niteliği taşıyor.
Cumhurbaşkanı, hem Cumhuriyetin kazanımlarına hem de tarihî sürekliliğe vurgu yaparak; Atatürk'ü, milli mücadeleyi ve milletin ortak değerlerini birbirine karşıt değil, birbirini tamamlayan unsurlar olarak tanımladı.
Bu açıklama, Cumhuriyetin 102. yılında "birlikte yaşama iradesi"ni güçlendiren, her kesimden vatandaşın sahip çıkabileceği bir "ortak payda" çağrısı olarak öne çıktı.