Uzun kış gecelerine girdik…
Hatta 21 Aralık, yılın en uzun gecesinde bile bitmez bu tabak!
Soğuk günlerde hem enerji hem de sağlık kaynağı olan hakiki Siirt tabağı, kentin bereketli topraklarının ve köklü mutfak kültürünün bir yansıması.
Bu tabak sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi, bir kültür geleneği.
Yeni mahsul ürünlerle hazırlanan Siirt tabağı, doğallığın ve tazeliğin simgesi.
Her bir ürün Siirt'in dağlarından, ovalarından, köylerinden alınan emeğin bir sonucu:
Siirt fıstığı, doğal enerji kaynağı.
Zivzik narı, C vitamini deposu.
Tandır ekmeği ve köy tereyağı, kışın vazgeçilmezi.
Menengiç kahvesi, soğuk gecelerin sıcak dostu.
Siirt balı ve ceviz, bağışıklığı güçlendiren mucize ikili.
Perde pilavı ve büryan, sofraların baş tacı.
Kış mevsiminde vücudu zinde tutan, bağışıklığı güçlendiren ve uzun gecelerde sıcak bir enerji kaynağı sunan Siirt tabağı, hem göze hem damağa hitap ediyor.
Her lokmasında doğallık, her aromasında tarih kokuyor.
Yüzyıllardır süregelen Siirt sofraları, paylaşmanın, dayanışmanın ve bereketin simgesi.
Kışın uzun gecelerinde ailecek kurulan sofralarda bu tabak, birlikteliğin en lezzetli hali olarak sunuluyor.
"En uzun gece" olarak bilinen 21 Aralık'ta dahi bitmeyen bu tabak, Siirt'in cömertliğini, misafirperverliğini ve bereketini temsil ediyor.
Her dilim ekmek, her fıstık tanesi, her yudum menengiç kahvesi; Siirt'in doğasından, emeğinden ve sevgisinden bir iz taşıyor.
Hakiki Siirt tabağı:
Doğallığın, sağlığın, enerjinin ve kültürün tek sofrada buluştuğu eşsiz lezzet…