Çok çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan ve özellikle son yıllarda ciddi bir tehdit olarak ele alınan iklim krizi, doğada yaşayan pek çok canlıyı zor durumda bırakmaya başladı. Buzullarda gözlenen erime, dünyanın pek çok noktasında artan hava sıcaklıkları, kış mevsiminin nerede ise birçok bölgede hissedilmemesi gibi gelişmeler, canlıların doğal yaşam alanlarının bozulmasına ve dolayısı ile de yaşamlarının tehlikeye girmesine yol açtı.

İklim değişikliği ile ilgili olarak dünya genelinde birçok önlem alınmaya devam edilirken uzmanlardan insanları ilgilendiren birtakım uyarılar geldi. Son olarak Uzman Psikolog Tara Çapar da iklim değişikliğinin ruh sağlığı üzerindeki etkilerine değindir.

İklim değişikliğine bağlı olarak artan hava sıcaklıklarının ekosistemin yanı sıra insanları da tehdit ettiğini belirten Çapar, bu durumun; psikolojik, biyolojik ve sosyal boyutlarda değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. İnsan sağlığı üzerinde günden güne daha da etkili olan iklim değişikliği ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan Çapar, şu ifadeleri kullandı: “Artan sıcaklıklara bağlı olarak ölümlerde artış; kalp, dolaşım, dama yolu, solunum hastalıkları; sera gazlarının artması ile prematüre bebek ölümlerinde artış, suyun azalmasına bağlı olarak hijyen problemleri ve psikolojik sorunlarda artış gözleniyor.” İklim değişikliği sebebi ile artan sıcaklıkların insanlarda depresyon, öfke ve endişe gibi birçok duruma sebep olduğunu belirten Çapar, ayrıca bu süreçte intihar vakalarında da artışların gözlenebileceğini vurguladı.

İklim değişikliğinin her bireyi farklı etkileyebileceğine dikkat çeken Çapar, bazı bireylerde stres durumunun üst seviyelerde olabileceğini vurguladı. Yanı sıra bireylerin direkt veyahut da dolaylı olarak maruz kaldıkları aşırı sıcakların ruhsal sorunlara yol açabileceğini de belirten Çapar, şu ifadeleri kullandı: ‘Sıcaklığın birey üzerinde uykuya dalmada zorlanma, erken uyanma, iştahta azalma, günlük egzersizlerden kaçınma gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilecek gücü vardır.” Çapar’a göre bu süreçte kişilerin stres durumlarını kontrol altına alabilmeleri açısından gevşeme metotlarından destek almaları gerekiyor.

Nefes egzersizi, aşamalı kas gevşeme, anda kalma, imajinasyon, farkındalık gibi tekniklerin terapist eşliğinde uygulanmaları gerektiğini belirten Çapar, bu metotların zararlarının olmadığını aksine kişiyi rahatlattıklarını vurguladı.