PAMUKKALE’DEN GARNAVÊ’YE UZANAN TERMAL SIR:
ROMA’DAN BUGÜNE İKİ KAPLICA ARASINDA DİKKAT ÇEKEN BENZERLİKLER

Denizli’nin göz bebeği Pamukkale, binlerce yıllık travertenleri ve şifalı termal sularıyla her yıl milyonlarca turisti ağırlarken; Siirt’in Billoris–Garnavê Kaplıcaları, bölgenin saklı cevheri olarak aynı mirası daha mütevazı fakat bir o kadar etkileyici şekilde sürdürüyor. Son gezimizde Pamukkale’de yaptığımız gözlemler, aslında iki coğrafya arasında şaşırtıcı bir ortaklık olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

ROMALILARIN MİRASI: PAMUKKALE’DE TERMAL UYGARLIĞIN İZLERİ

Pamukkale’ye her çıktığımızda insanı ilk karşılayan, Roma döneminden kalan termal yapılar oluyor. Antik havuzlar, kanalizasyon sistemleri, su toplama yolları ve kubbeli yapılara kadar her ayrıntı, Romalıların sıcak suya verdiği önemi gözler önüne seriyor.

Su sıcaklığı, çıkar çıkmaz oluşan buhar, travertenleri besleyen kireçli yapısı ve havuzların dibinde birikmiş çakıl–kireç karışımı taşlar…
Pamukkale’nin termal düzeni, modern turizmin dokunuşuna rağmen hâlâ Roma'dan bugüne akıp gelen bir doğa ve mühendislik harikası.

GARNAVÊ’DEKİ TERMAL SUYLA BENZERLİK ŞAŞIRTICI

Pamukkale’de yaptığımız gözlemde dikkat çeken bir detay vardı:
Havuzun tam dibinden, çakıl taşlarının arasından tomurcuk halinde yükselen sıcak su çıkışı…

Bu manzara, Billoris–Garnavê Kaplıcaları’nda birebir yaşadığımız jeolojik sürecin neredeyse aynısı.

Garnavê’deki benzerlikler:

Su, tıpkı Pamukkale’de olduğu gibi havuzun tabanından tomurcuklanarak çıkıyor.

Dipte çakıl taşları bulunuyor, su bu taşların arasından kaynıyor gibi yüzeye ulaşıyor.

Termal su sıcaklığı insanların hem şifa hem rahatlama amacıyla tercih ettiği ideal seviyede.

Su yapısı, mineralli ve doğal arıtılmış formda; doğrudan kaynağından geliyor.

Pamukkale’nin “antik havuz” görüntüsünün doğal hali Garnavê’de adeta daha bakir bir şekilde yaşanıyor.

ROMA YAPILARIYLA MODERN GARNAVÊ KARŞILAŞTIRMASI

Pamukkale’de Roma mimarisinin tüm ihtişamını görmek mümkün.
Garnavê’de ise yapılaşma daha sade; fakat son yıllarda yapılan çevre düzenlemeleri, havuz içi fayans çalışmaları ve doğal dokuyu koruma çabaları dikkat çekiyor.

Kısa karşılaştırma:

“GARNAVÊ: ANADOLU’NUN SAKLI PAMUKKALE’Sİ” DEMEK YANLIŞ OLMAZ

Pamukkale, dünya mirası statüsünde büyük bir marka.
Ancak Garnavê Kaplıcaları da aynı jeolojik karakteri taşıyan, doğallığını büyük oranda koruyan ve şifa değerleri yüksek bir termal merkez.
Doğru tanıtım, bilimsel inceleme ve modern bir yaklaşım ile Garnavê’nin gelecekte bölgesel değil ulusal bir termal cazibe merkezi olması zor değil.

DOĞAL BİR KÖPRÜ: DENİZLİ’DEN SİİRT’E TERMAL MİRASI BİRLEŞTİREN BAĞ

Pamukkale’de gördüğümüz termal doğa mucizesinin aynısını Garnavê’de de hissetmek; Türkiye’nin doğusu ile batısı arasında suyun, şifanın ve doğanın kurduğu güçlü bağı bir kez daha hatırlattı.

Pamukkale’nin görkemi Garnavê’de sadeliğe,
sadeliğin gücü ise şifanın kendisine dönüşüyor.

Garnavê’nin bu doğal termal mirası; doğru anlatımla, sürdürülebilir yatırımlarla ve tanıtımla Türkiye’nin yeni termal gözdesi olabilecek potansiyele sahip.