11007,37%0,81
42,52% 0,07
49,55% -0,06
5743,85% -0,15
9322,75% 0,27
Balıkesir’in Sındırgı ilçesi son üç ayda adeta sarsıntılarla nefes aldı. AFAD verilerine göre bölgede 15 binden fazla deprem kaydedildi. Türkiye genelinde yılda ortalama 25 bin depremin yaşandığı düşünüldüğünde, yalnızca bir ilçede bu kadar kısa sürede görülen hareketlilik uzmanları alarma geçirdi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, yaşanan olağanüstü hareketliliği değerlendirerek, Sındırgı’da “deprem fırtınası” yaşandığını söyledi.
Özmen, “10 Ağustos ve 27 Ekim’de meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki iki büyük depremi, ikiz deprem olarak nitelendirmek gerekiyor. Bölgede birbirine çok yakın zamanlarda gerçekleşen bu sarsıntılar, enerji birikiminin sürdüğüne işaret ediyor.” ifadelerini kullandı.
AFAD ve MTA ekiplerinin bölgede yaptığı incelemelere değinen Özmen, sadece tektonik hareketlerin değil, yer altındaki magma sokulumlarının da etkili olduğunu belirtti:
“Sındırgı’da hem fay hareketleri hem de magma kaynaklı gerilim artışı var. Bu nedenle hibrit özellikler gösteren bir deprem süreciyle karşı karşıyayız.”
Özmen’e göre Türkiye genelinde yılda ortalama 25 bin deprem meydana gelirken, Sındırgı’da üç ayda bu sayının yüzde 60’ına yakını yaşandı.
Uzman isim, Sındırgı’daki depremlerin Simav Fay Zonu üzerinde gerçekleştiğini hatırlatarak şu kritik bilgiyi paylaştı:
“Simav Fayı tarihsel olarak aktif bir hat. Bu fayın 7 büyüklüğüne kadar deprem üretme potansiyeli bulunuyor.”
Bölgedeki iki büyük depremde yüzey kırığı gözlemlenmese de yer altında yaklaşık 30 kilometrelik bir kırılma yaşandığı, yer yer 5 ila 10 santimetre arasında çökmelerin meydana geldiği belirtildi.
Özmen, Sındırgı’nın ‘Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi’ ilan edildiğini hatırlatarak, vatandaşlara şu uyarılarda bulundu:
“Artçı sarsıntılar bir süre daha devam edecek.”
“Hasarlı binalara kesinlikle girilmemeli, çevresinde bile bulunulmamalı.”
“Gelişmeler sadece AFAD, Valilik veya İçişleri Bakanlığı gibi resmi kaynaklardan takip edilmeli.”
“Evlerde henüz inceleme yapılmadıysa mutlaka hasar tespit başvurusu yapılmalı.”
Sındırgı’daki üç aylık süreç, Türkiye’de son yıllarda görülen en yoğun mikro-deprem aktivitelerinden biri olarak değerlendiriliyor.
Uzmanlar, bu hareketliliğin büyük bir depremin habercisi olmayabileceğini, ancak bölgedeki enerji birikiminin yakından izlenmesi gerektiğini vurguluyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.