Milli Eğitim Bakanlığı, 2026 yılı itibarıyla okul öncesi eğitimi tüm çocuklara ulaştırmak için kapsamlı bir dönüşüm sürecine hazırlanıyor. Yeni dönemde devreye alınacak üç farklı “Esnek Erişim Modeli”, Türkiye’nin her bölgesinde yaşayan çocuklara eşit eğitim fırsatı sunmayı amaçlıyor.

“Eğitim Her Çocuğun Hakkı” Anlayışıyla Üç Yeni Model

Yeni sistem, özellikle coğrafi zorluklar ve sosyo-ekonomik farklılıklar nedeniyle okul öncesi eğitime erişimde yaşanan sorunları ortadan kaldırmayı hedefliyor.

 1. Geçici Köy Ana Sınıfı Modeli:
Mevsimlik işçi göçünün yoğun olduğu bölgelerde veya geçici yaşam alanlarında bulunan çocuklar için özel sınıflar kurulacak. Böylece aileleriyle birlikte yer değiştiren çocuklar eğitim sürecinden kopmadan okul öncesi dönemi tamamlayabilecek.

 2. Taşıma Merkezinde Ana Sınıfı Modeli:
Kırsal ve nüfusu azalan yerleşim yerlerinde yaşayan çocuklar, taşımalı sistemle en yakın merkez okullara yönlendirilecek. Bu merkezlerde oluşturulacak ana sınıfları sayesinde her çocuk erken eğitime ulaşabilecek.

 3. Evde Okul Öncesi Eğitim Modeli:
Okula erişimde fiziksel engel, sağlık sorunu veya özel durum yaşayan çocuklara bireyselleştirilmiş “evde eğitim” seçeneği sunulacak. Uzman desteğiyle hazırlanacak eğitim materyalleri, çocukların ev ortamında gelişimlerine katkı sağlayacak.

Kamu-Özel İş Birliği Güçleniyor

Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı kapsamında, okul öncesi eğitime yönelik yatırımların artırılması ve özel sektörle iş birliğinin geliştirilmesi planlanıyor. Hayırsever destekleri ve özel kaynakların erken çocukluk eğitimine yönlendirilmesi için yeni teşvik mekanizmaları oluşturulacak.

Hedef: Eşit, Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Eğitim

2026 yılında başlayacak yeni modelle birlikte, Türkiye genelinde her çocuğun nerede yaşarsa yaşasın okul öncesi eğitime erişmesi hedefleniyor. Milli Eğitim Bakanlığı, bu dönüşümle birlikte erken yaşta eğitimde fırsat eşitliğini kalıcı hale getirmeyi amaçlıyor.