Harun GEYLANİ


Ahlak Kavramı Üzerine…

Ahlak Kavramı Üzerine…


Sözlüklerde Ahlakın tanımı “insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümü.-kişide huy olarak bilinen nitelik; iyi ve güzel olan nitelikler.” Olarak yer alır. Türk Dil Kurumu Ahlakı ” Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre” şeklinde tanımlar. Ahlâk Arapça’da tabiat, huy gibi mânalara gelen hulk veya huluk kelimesinin çoğuludur. Sözlüklerde çoğunlukla insanın fizik yapısı için halk, mânevî yapısı için hulk kelimelerinin kullanıldığı kaydedilir. Başta hadis-i Şerifler olmak üzere İslami kaynaklarda İyi ve huylar ve faziletli davranışlar ile kötü huylar ve resiziletler olarak ikiye ayırmıştır. Bizler müslüman olarak sahip olmamız gereken belkide imandan sonra en önemli özellikm Güzel ahlaktur. Çünkü yüce dinimiz İslam müslümanın herşeyden önce güzel ahlaklı, fazilet sahibi, bir insan olmayı emreder. İslam ahlakı Kur’an-ı Kerim ve Efendimiz (S.A.V)’ in sünnetlerine dayanır. Yani her yönü ile Allah kelamı ve Peygamber Efendimiz ( S.A.V) hadisleri ışığında cereyan eden davranışlar manzumesidir.Zira Kuran-ı Kerîm’deki her emir, müminler için bir görev belirlemiştir. İnsanın bir mümin olarak bu emirlere muhatap olmayı kabul etmesi, bunları birer görev olarak telâkkî etmesi anlamındadır. Kur’an-ı Kerîm’de Resulullah (s.a.s.)’a hitaben: “Sen en yüce bir ahlâk üzeresin ” (el-Kalem, 68/4) buyurulmuş ve Hz. Peygamber’in kendisi de: “Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim.” buyurmuştur. Aynı şeklide Resulullah’ın bütün hadisleri insanların birbirlerine karşı daha iyi davranmaları konusunda birer emir mahiyetinde olup, Müslümanlara görev yüklemektedir. Dolayısıyla İslâm’ın getirdiği ahlâk anlayışı her şeyden önce bir görevdir. Yüce dinimiz İslam Müslümanın rabbine kulluk vasifesi olan ibadetleri emretmenin yanında Güzel ahlak sahibi olmayı faziletli bir insan olmayı da emreder. Bu iki özellik İslami manada bir birini tamamlar. Bir kuşun iki kanadı bir insanın iki ayağı gibidir. Biri olmadan diğerinin tek başına bir kaabiliyeti olmaz. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir Hadis-i Şeriflerinde “Müminlerin iman bakımından en mükemmeli, ahlâk bakımından en güzel olanıdır.” buyurmaktadır. Genel manada toplumun özel manada müslüman bireyin her iki dünya saadeti için gerekli olan haslet Güzel Ahlak müslümanın kaybetmemesi gereken bir haslettir. Güzel Ahlakın yitirilmesi ahlaki çöküntü olarak nitelendirilmektedir ki ahlaki çöküntü olan toplumlarda rüşvet, adam kayırma, adaletten uzaklaşma gibi sonuçlarla tüm dengeler bozulur, ekonomik ve sosyo kültürel sıkıntıları beraberinde getirir. Günümüzde malesef görünen bu durum genel manada Güzel Ahlâktan yoksun olmanın sonuncu olarak tezahür eder. Daha açıkça ifade etmek gerekirse bir tüccarın sattığı malı fiyatı artcağı ümidi ile saklaması bu yollada yüksek miktarda kar elde etmeye çabalaması Güzel Ahlâktan yoksunluktur. Baaşka bir örnek vermek gerekirse de devletten bir ihale yada iş almak yada farklı bir menfaat elde etmek için adam kayıracak birini aramak, bu yola tevessül etmek ye Güzel Ahlak ile bağdaşmaz ve sonucu malsef iki cihanda hüsranlıktır. Müslümanın mensubu olduğu ümmetin menfaatlerini kendi menfaatlerinden öncelemesi de güzel ahlakın gereklerinden biridir. Müslüman bir kişi ibadetlerine verdiği ehemniyet kadar Güzel Ahlaka ve faziletli bir insan olmaya da ehemniyet vermelidir ki başta da söylediğim gibi bir kuş tek kanatla uçamaz bir insan tek ayakla kusursuz yürüyemez. Cenab- Allah hepimize kamil manada iman nasip etsin. Bizleri sırat-ı müatkimden ayırmasın. Selam ve Dua ile ….

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.